Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu
SS Süleyman Soylu

Dinlediklerim

Sabahat Akkiraz | Bergüzar
Bergüzar

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Dienstag, 23. Mai 2006

Bu filmi gördük

Önce Cumhuriyet Gazetesi'nde arka arkaya patlayan bombalar, ardından Danıştay baskınında işlenen cinayet, bir gerilim döneminin kapısını araladı. Yıllardır aynı film durmaksızın vizyona sokuluyor. Danıştay'a yönelik kanlı baskının tetikçisi, daha önce yaşadığımız cinayetlerin tetikçileriyle benzer bir özgeçmişe sahip. Ülkücü, Hizbullah bulaşığı, emekli bir subayla ilişkili, Sedat Peker'in avukatının yanında staj görmüş vb. Öyle görünüyor ki; Mehmet Ali Ağca, Kartal Demirağ gibi benzer cinayet ya da suikast zanlılarıyla Alparslan Aslan aynı akıbeti paylaşacak. ABD ya da İran bağlantısı üzerine teoriler geliştirilecek; cinayetin arkasında El Kaide gibi örgütlerin, TİT gibi "kontrgerilla"yı çağrıştıran ne olduğu belirsiz yapıların olduğu üzerine tefrikalar yayınlanacak, bazı gizli servislerin adamı olduğu iddia edilecek ama biz hiçbir zaman gerçeği bilemeyeceğiz.

Belki de tek gerçek, yüzyıldır bu topraklarda boy vermiş olan siyasal kültürün Alparslan Aslan'lar yaratmaya uygun bir iklime sahip olmasıdır. Siyasal farklılıkların her zaman siyasal cinayetlere, insanlık dışı katliamlara dönüşme potansiyeli taşıdığı bir ülke burası. Her türlü toplumsal gerilimin çözümünü taraflardan birinin yok edilmesinde, bastırılmasında gören; demokrasiyi toplumsal hayatın temeli olarak değil, rejim düşmanlarının gelişmesine olanak tanıyan bir zaaf olarak algılayan bir "yönetme tarzı" hemen hemen her toplumsal hareketin üzerinde hemfikir olduğu tek uzlaşma noktası gibi.

"Katil Başbakan" diye bağıran kalabalıkların tepkisini sürekli kılmasından söz eden bir Genelkurmay Başkanı, cinayetten Başbakana sorumlu tutan bir ana muhalefet lideri, ana muhalefet partisi liderini bir "komplo"nun parçası olmakla suçlayan Başbakan herhalde dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde rastlanmayacak tuhaflıklardır. Bu sert üslupların tanıklık ettiği şey ise karşı karşıya olduğumuz krizin derinliğidir.

AKP hükümetinin, TBMM'de yeterli sayıya sahip olsa da, ülke genelinde bu "sayısal çoğunlukla" uyumlu bir siyasal çoğunluğa sahip olmadığı açık. Buna karşın bir iktidar açlığı içinde, devlet içindeki bütün önemli noktaları ele geçirmeye, bunu Cumhurbaşkanlığı makamıyla taçlandırmaya çalışması gerilimin ana kaynağını oluşturuyor. Türban çekişmesinin ardında yatan da esas olarak bu "güç savaşıdır".

Cumhuriyet rejiminin seçkinci elitleriyle, giderek onlara benzeyen siyasal İslamcıların güç savaşı çok açıktır ki geniş halk kitleleri açısından olumlu bir sonuç yaratmayacaktır.

Türkiye'nin modernleşme sürecine karşı çıkışın bir simgesi haline dönüştürülen "türban" aslında inançlarına göre yaşamak isteyen kadınların değil, Türkiye'nin temel sorunlarının örtüsü haline dönüşmüş durumdadır.

AKP iktidarı altında ülkenin hiçbir temel sorunu çözülmedi. IMF politikalarıyla ayakta tutulan ekonominin ne denli kırılgan bir dengede olduğu; AB'nin baskılarıyla gündeme alınan "reform paketlerinin" bir türlü uygulama alanına geçemediği apaçık ortada. Bir de buna dış politikada ABD'nin dümen suyundan gitme hevesi eklendiğinde, çok daha vahim bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz görülecektir.

Cinayetlerin gölgesinde yürütülen bir <>"iktidar oyununda" belki AKP hükümetinin devrilmesi mümkündür, ama tarih göstermektedir ki, bu şekilde bir gidişin her zaman bir geri gelişi olmaktadır. Türkiye'yi demokrasinin askıya alındığı bir rejime sürüklemek isteyenlerin hesaba katması gereken en önemli nokta, siyasal İslamın 12 Eylül ve 28 Şubat'ın toprağında büyüdüğü gerçeğidir. Aslında formül çok basit. Laikliğin tek güvencesi özgürlüklerin ve demokrasinin geliştirilmesi, siyasetin halkın karar alma süreçlerine katıldığı bir çerçeveye kavuşturulmasıdır.

Bülent Forta bulentforta@birgun.net

Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren