ÖDP'DE TARTIŞMA SÜRÜYOR
Aklın Yolu
OĞUZHAN MÜFTÜOĞLU
İki yıl önce yeniden başkanlığa seçilen Ufuk Uras o tarihten bu yana parti içindeki ayrışmaları körükleyen bir tavır sergiliyor. Bir yandan solu birleştirip büyütmekten dem vururken öte yandan şu anda Parti Meclisi çoğunluğunu oluşturan kesimleri hedef alan ve partiyi parçalanmaya götüren sorumsuz konuşmalar yapıyor. Özellikle AKP yanlısı Zaman ve Taraf gibi gazetelerde yaptığı bu konuşmalarla parti içindeki ortamı zehirliyor ve tartışmanın sağlıklı bir zeminde yürümesini önlüyor.
Ufuk Uras’ın bu konuşmalarında özellikle içinde benim de bulunduğum ve partinin kurucu çoğunluğunu oluşturan Devrimci Yol geleneği hakkında ulusalcılıktan Ergenekonculuğa varan yakışıksız imalarda bulunmasının nedenini anlayabilmiş değilim. Tuncay Güneyin kimin tarafından ne maksatla kullanıldığı ayan beyan ortada. Onun ifadeleri üzerine kurgulanan bir davanın arkasına takılmayı doğru bulmayanları CİA destekli Fethullahçı yayın organlarında suçlamak, parti içinde onlara karşı mücadele ettiğini söylemek hangi akla hizmettir gerçekten anlamıyorum. Partide temizlenmesi gereken keneler, çakıl taşları varmış, hıyar mı salatalık mı fark etmezmiş, bunlar ÖDP gibi siyasette yepyeni bir kültür getirmeyi hedefleyen devrimci bir partinin başkanına yakışan şeyler değil. Hele solda birliği sağlama iddiası taşıyan bir parti başkanı her şeyden önce partisi içindeki farklılıkları kışkırtarak içinden çıkılmaz bir hale sürüklemeye çalışmaz, önce kendi partisi içindeki birliği sağlamaya çalışır.
Ahmet Asena BirGün gazetesinde dün yayınlanan yazısında “partideki krizin kendisine devrimci diyen bir gurubun kendi dışındakileri liberal diye suçlayarak devrimci bir atılımla tasfiye etmeye çalışmasından kaynaklandığını” yazmış! Böyle yalan yanlış iddialar ortaya atmanın herkesi salak yerine koymaktan başka bir manası olamaz. Partideki görüş ayrılıklarının neler olduğunu herkes biliyor, izliyor. Ufuk Uras etrafında toplanan bir grup arkadaş Kürt ve Alevi hareketiyle solu birleştirecek yeni bir parti arayışında olduklarını ifade ediyorlar ve bazen bunu kendileri eski TİP gibi bir parti diye tanımlıyorlar. Bunun için ‘çatı partisi’ toplantılarına katılmakla birlikte başka bazı toplantılar da yürütüyorlar; ancak bunları parti ortamında Atila Aytemur dışında açıkça ifade etmiyorlar. Bunlar daha çok ülkede var olan kamplaşmada darbecilere karşı olmayı esas alan ve AKP’ye yakın duran (ülkeyi demokratikleşecek) politikalarla solun daha başarılı olabileceğine inanıyorlar. AKP yanlısı medyadan da bunun için destek buluyorlar.
Bana sol açısından doğru bir çözüm yolu olarak görünmeyen böyle bir arayış içine girmek elbette herkesin hakkı olmalıdır. Ancak bana göre içindeki çok geniş bir kesimin benimsemediği ortada olan böyle bir yola ÖDP yi zorlayarak bir iç kargaşaya sürüklemek hiç doğru bir şey değildir. Varsın ÖDP bu gün zayıf ve etkisiz bir konumda bulunsun; köklü bir düzen değişikliği hedefiyle devrimci politik bir hat izleyerek kendi özgücüne güvenerek emekçi kitlelerle kucaklaşmanın yolunun bulunabileceğine inananlar da bu yolda yürümeye devam etsinler.
Bu yazinin tümü asagidaki link de
http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1231324197&year=2009&month=01&day=07
OĞUZHAN MÜFTÜOĞLU
İki yıl önce yeniden başkanlığa seçilen Ufuk Uras o tarihten bu yana parti içindeki ayrışmaları körükleyen bir tavır sergiliyor. Bir yandan solu birleştirip büyütmekten dem vururken öte yandan şu anda Parti Meclisi çoğunluğunu oluşturan kesimleri hedef alan ve partiyi parçalanmaya götüren sorumsuz konuşmalar yapıyor. Özellikle AKP yanlısı Zaman ve Taraf gibi gazetelerde yaptığı bu konuşmalarla parti içindeki ortamı zehirliyor ve tartışmanın sağlıklı bir zeminde yürümesini önlüyor.
Ufuk Uras’ın bu konuşmalarında özellikle içinde benim de bulunduğum ve partinin kurucu çoğunluğunu oluşturan Devrimci Yol geleneği hakkında ulusalcılıktan Ergenekonculuğa varan yakışıksız imalarda bulunmasının nedenini anlayabilmiş değilim. Tuncay Güneyin kimin tarafından ne maksatla kullanıldığı ayan beyan ortada. Onun ifadeleri üzerine kurgulanan bir davanın arkasına takılmayı doğru bulmayanları CİA destekli Fethullahçı yayın organlarında suçlamak, parti içinde onlara karşı mücadele ettiğini söylemek hangi akla hizmettir gerçekten anlamıyorum. Partide temizlenmesi gereken keneler, çakıl taşları varmış, hıyar mı salatalık mı fark etmezmiş, bunlar ÖDP gibi siyasette yepyeni bir kültür getirmeyi hedefleyen devrimci bir partinin başkanına yakışan şeyler değil. Hele solda birliği sağlama iddiası taşıyan bir parti başkanı her şeyden önce partisi içindeki farklılıkları kışkırtarak içinden çıkılmaz bir hale sürüklemeye çalışmaz, önce kendi partisi içindeki birliği sağlamaya çalışır.
Ahmet Asena BirGün gazetesinde dün yayınlanan yazısında “partideki krizin kendisine devrimci diyen bir gurubun kendi dışındakileri liberal diye suçlayarak devrimci bir atılımla tasfiye etmeye çalışmasından kaynaklandığını” yazmış! Böyle yalan yanlış iddialar ortaya atmanın herkesi salak yerine koymaktan başka bir manası olamaz. Partideki görüş ayrılıklarının neler olduğunu herkes biliyor, izliyor. Ufuk Uras etrafında toplanan bir grup arkadaş Kürt ve Alevi hareketiyle solu birleştirecek yeni bir parti arayışında olduklarını ifade ediyorlar ve bazen bunu kendileri eski TİP gibi bir parti diye tanımlıyorlar. Bunun için ‘çatı partisi’ toplantılarına katılmakla birlikte başka bazı toplantılar da yürütüyorlar; ancak bunları parti ortamında Atila Aytemur dışında açıkça ifade etmiyorlar. Bunlar daha çok ülkede var olan kamplaşmada darbecilere karşı olmayı esas alan ve AKP’ye yakın duran (ülkeyi demokratikleşecek) politikalarla solun daha başarılı olabileceğine inanıyorlar. AKP yanlısı medyadan da bunun için destek buluyorlar.
Bana sol açısından doğru bir çözüm yolu olarak görünmeyen böyle bir arayış içine girmek elbette herkesin hakkı olmalıdır. Ancak bana göre içindeki çok geniş bir kesimin benimsemediği ortada olan böyle bir yola ÖDP yi zorlayarak bir iç kargaşaya sürüklemek hiç doğru bir şey değildir. Varsın ÖDP bu gün zayıf ve etkisiz bir konumda bulunsun; köklü bir düzen değişikliği hedefiyle devrimci politik bir hat izleyerek kendi özgücüne güvenerek emekçi kitlelerle kucaklaşmanın yolunun bulunabileceğine inananlar da bu yolda yürümeye devam etsinler.
Bu yazinin tümü asagidaki link de
http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1231324197&year=2009&month=01&day=07
arasorbul - 7. Jan, 21:27
Trackback URL:
https://akpinar.twoday.net/stories/5431372/modTrackback