Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Prokrustes yatağı

Prokrustes yatağı tek biçimliliğin ve dogmatizmin antik çağdaki simgesiydi. Yunan mitolojisine göre, Proktustes Atina ile Megara yolu üstünde yaşayan bir eşkıyaydı. Efsaneye göre Prokrustes’in demir bir yatağı vardı (bazı kayıtlara göre iki yatak). Prokrustes’e göre demir yatak standart/ideal uzunluktaydı. Çünkü yatak tam kendisine uygundu. Böylece Prokrustes herkesin boyunun bu yatağa uygun olması gerektiği kanaatine vardı. Prokrustes, yolu üzerinden geçen yolcuları durdurup bu yatağa bağlarmış. Eğer yatağa yatırılan yolcu yataktan kısaysa Prokrustes onu, boyu yatağın boyuna ulaşıncaya kadar gerermiş. Yok eğer yolcunun boyu yataktan daha uzunsa yolcunun ayaklarını keserek onu yatağa uygun hale getirirmiş. Böylece herkes ideal uzunluğa gelirmiş. Efsaneye göre, Theseus aynı yöntemleri kullanarak Prokrustes’i öldürmüş.

Prokrustes’in demir yatağı antik çağdan sonra da kullanılmaya devam edildi. Toplumu, insanları ve düşünceyi standardize etmeye, tek biçimlileştirmeye yönelik girişimler Prokrustes yatağı metaforuyla anıldı. Özellikle düşünceyi Prokrustes yatağına yatırma tutumu çağlar boyunca ve her yerde görüldü. Yeni zamanlarda da modern Prokustes’ler antik Prokrustes’in ruhunu yaşatmaya devam etti ve ediyor hâlâ.

Prokrustes’in yatağı Orta Çağ’da fiziki bir ölçüden daha çok ruhsal, dinsel itaati ölçmek için kullanıldı. Her mezhep kendi demir yatağına sahipti ve bu yatağa uymayanlar din dışıydı. Din dışı olmak fiziken yok edilmek anlamına da geliyordu. Engizisyon, güneşi evrenin merkezi kabul ettiği için Giordano Bruno'yu kazığa bağlayıp yaktı. Engizisyon mahkemesinde yargılanan Galileo Galilei ise görüşlerini mahkeme karşısında inkar ederek yanmaktan kurtulabildi.



İSLAM DÜNYASI DA KULLANDI

Sadece Hıristiyan dünyası değil İslam dünyası da Prokrustes’in yatağını kullandı. Tanrının bütün niteliklerinin insanda, insanın bütün özellikleri Tanrı’da olduğunu savunan Hallacı Mansur, şeriata aykırı davrandığı gerekçesiyle fiziken Prokrustes’in yatağına yatırıldı; 922 yılında Bağdat’ta asılarak, organlarıı kesilerek işkence ile öldürüldü.

Prokrustes’in demir yatağı 20. yüzyıl boyunca da kullanılmaya devam edildi. Dr. Mengele Auschwitz’te 20. yüzyılın Prokrustes yatağını yarattı. Faşizm düşünsel tek biçimlilik yanında fiziki tek biçimlik de arıyordu.

Prokrustes’in yatağı 20. yüzyılda sola ve komünistlere karşı yoğun bir biçimde kullanıldı. McCarthy soğuk savaşın başlarında ABD’de solculara karşı bir cadı avı başlattı ve aralarında pek çok yazar ve sanatçının da bulunduğu çok sayıda insanı Prokrustes yatağına yatırdı. Muhalif düşünceye yönelik tek biçimlileştirme bir mecaz olmanın ötesinde ete kemiğe büründü; fiziki imhaya dönüştü pek çok ülkede.

Ancak Prokrustes yatağı en trajik halini aynı yolda yürüyen yolcuların birbirlerini bu yatağa bağlamalarıyla aldı. En beklenmedik, en hazin ve en acısı aynı yolda yürüyenler arasında yaşandı. Stalin döneminde 1936 Moskova duruşmalarında Başsavcı Vişinski Ekim Devriminin önde gelen kadrolarını, Lenin’in arkadaşlarını Prokrustes’in yatağına yatırdı ihanet suçlamasıyla. Ardından kurşuna dizildiler. Gerekçe önceden hazırdı. Emperyalizmin ve kapitalizmin “objektif ve subjektif” ajanı olmak. Oysa sadece farklı bir sosyalizm tahayyülleri vardı.



FARKLILIK İHANETLE ÖZDEŞ SAYILDI

Farklılık, ihanetle özdeş görülmeye başlandı. Bu yaklaşım diğer ülkelerdeki partilere de sirayet etti. En yakındakinin en küçük farklılığına en fazla tahammülsüzlük başat bir davranış haline geldi.

Nazım Hikmet, Hacıoğlu Salih şiirinde bu trajediyi anlatır:

“Hacı oğlu Salih memleketimdendi, / Karadeniz'den.

Kocaman gözlü, kocaman burunluydu, / dazlaktı.

Komünistti on dokuzdan / Dövüştü, / hapse düştü,

yattı Ankara'da, Kırşehir'de. / Sonra geçti bu yana,

yani ikinci vatana. / Baytardı. Kirofabat köylerinde

hasta keçilere baktı. / Yıllar, eğrilen bir yün ipliği

gibi aktı / namuslu, çalışkan parmaklarından.

Sonra, 49'da, Moskova'da, Martın onuncu gecesi,

oturmuş, Engels'i okuyordu, / geldiler, götürdüler,

sürdüler Altay Bucağına. / Ne bir dağ devrildi içinde,

hattâ ne bir toprak parçası kaydı. / Yalnız, inme indi

sağına, / altmış yedi yaşındaydı. / Altı yıl, Hacı oğlu

Salih / kutladı İnkılâbın yıldönümünü / tel örgüler ve kurt köpekleriyle çevrili. / Ve öldü bir bahar günü

elli kişilik barakasında.”

Stalin öldüğünde Nazım, “taştandı tunçtandı alçıdandı kâattandı iki santimden yedi metreye kadar taştan tunçtan alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik şehrin bütün meydanlarında…kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâadın” diyecektir. Ancak Prokrustes yatağının hayaleti uzun yıllar dolaşmaya devam edecektir. Çünkü gayri şahsi bir nitelik taşımaktaydı.

Hacıoğlu Salih’in yatırıldığı o demir yatağa Türkiye sol hareketi pek çok yol arkadaşını yatırdı. Nazım Hikmet de yatırıldı o yatağa. Gerçeğin tekelini elinde tutan her dönemin çelik çekirdeği, farklılığı ihanetle eş gördü çoğu zaman. Türkiye sol hareketi çok kullandı Prokrustes’in yatağını. Arındı-temizlendi kendince. Bazen hain ve dönek ilan ederek, bazen ajan-polis ilan ederek, bazen fiziken yok ederek. Sol, Prokrustes yatağını kırıp tarihin çöplüğüne atamadı tamamen. Hala o demir yatağın hayaletine bir yerlerde rastlamak mümkün. Ama artık yatağın o eski haşmeti ve cesameti yok, yoldan geçenlerin sayısı da epey azaldı. O yoldan geçenlerin yine o meş’um yatağa yatırıldığı olmuyor değil. Ama artık trajediden çok bir komediyi andırıyor o demir yatak.

Prokrustes yatağını, artık korkutmayan, ürkütmeyen sadece merak uyandıran sıradan bir hayalet hikayesine dönüştürmek gerekiyor. Yoksa solun tarih öncesi hiç bitmeyecek.

Aziz Çelik azizcelik@gmail.com

Trackback URL:
https://akpinar.twoday.net/stories/1358123/modTrackback


Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren