Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Montag, 30. Mai 2005

Az gittik uz gittik bir şiir boyu yol gittik

Haberin başlığı şöyleydi: Demirel "Nazım Hikmet vatan şairi olamaz" dedi. Süleyman Demirel şöyle devam ediyordu: "Biz vatan şairi olarak Namık Kemal'i biliriz, kendi oğlunu Türkiye Komünist Partisi'ne emanet etmiş Nazım Hikmet, vatan şairi olamaz. Turnusol kağıdı diye bir şey vardır. Eğer birisi çıkıp Nazım Hikmet vatan şairi diyorsa, işte o turnusol kağıdına asittir. Bu gibi sapıkların Türk cemiyetinde yeri yoktur."

Tarih 11 Temmuz 1967 idi... Demirel, Başbakan idi... Tarih 26 Mayıs 2005... Demirel, şimdi bu demecini okuduğunda, acaba nasıl tepki verirdi? Milas ilçesinde Nazım Hikmet'in "Vatan Haini" şiirini okuyan 17 yaşındaki gence reva görülen muamele, hep birlikte ayıplandı ama yadırganmadı. Çünkü burası Türkiye idi ve "olur böyle vakalar Türk polisi yakalar" idi... Tıpkı yine 1967 yılında sokak lambasına kırmızı kağıt takıp gitar çalan gencin komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanmasında olduğu gibi. Çünkü devir soğuk savaş devriydi... Muhbir vatandaşlar Bahar sigara paketlerini tersine çevirip bakar ve Mao portresi tespit ederdi; ve dahi "kızılcıklar oldu mu selelere doldu mu" türküsünü söylemek de her babayiğidin harcı olamazdı. Şaka değil, bu türkü için soruşturma açılması şartlar mucibince elzemdi... Haa, bir de münferit vakalar vardı. Mesela sistematik hukuk ihlalleri, işkence uygulamaları ayyuka çıktığında, devlet ricali hemen demeç verirdi: Münferit vakadır, Türkiye bir demokrasi ve hukuk devletidir... Efendim, şimdi 21. yüzyıldayız ya, aradan şunca zaman geçmiş, devran değişmiş ya, Başbakan da 1967 modelinden farklı konuşmuş: "Ben de şiir mağduruyum" demiş; yüreğimize su serpmiş, Milas'taki hadise bir münferit vaka imiş. Cemil Çiçek efendi Ermeni konferansına dair bir laf etmiş, ortalık birbirine girmiş; yine neyse ki Başbakan "Cemil Çiçek aslında hükümet sözcüsü ama bu konuda kişisel görüş beyan etmiş" filan demiş. Peki bu memlekette kim kimi bağlar; sadece ayakkabı bağı mı bağlar? Yoksa Cemil Çiçek de mi bir münferit vaka! Bu memlekette "münferit vaka" lafı münferit olmaktan çıktığında, tecrübeye binaen biliriz ki başımız hakikaten beladadır.

Bu "münferit" denilen hadiseler yüzünden asırlardır paranoyak bir toplum olarak yaşarız. Özgüven Emlak tarafından satılan evde mutlaka bir katakulli olduğunu biliriz. İtimat Turizm ile seyahat ederken, elimiz yüreğimizdedir, ne zaman kaza olacak diye... Her kim ki karşımıza geçip "ben namusum için yaşarım" der; gocunduğu bir şey var herifin diye bıyık altından güleriz... Başbakan da son günlerde, özgürlük ve demokrasi konusunda demeç üzerine demeç veriyor. Son olarak, "Düşünce hürriyetinden korkmayalım... Bırakın herkesin ne söylediğini görelim... Demokrasiye yapılan yatırım semeresini vermeye başladı" demiş. Ne zaman demiş? Eğitim Sen hakkında kapatma kararı alınmış; yeni TCY Meclis'te kabul edilmiş; Ermeni Konferansı iptal edilmiş; 17 yaşındaki genç şiir okuduğu için derdest edilmiş...

Kıssadan hisse: Tepeden ve dışarıdan devrim ancak böyle olur, efendiler! Kaşıkla verip sapıyla çıkarırlar. El eliyle gerdeğe girmek yerine, bu halk kendi düğününü derneğini yapana dek de bu "münferit" işler münferit olmamaya devam eder. Neyse ki Eğitim Sen'liler hakkında gizli örgüt, terör örgütü kurmak suçundan dava açılmadı; neyse ki Ermeni konferansı iptal edildi yoksa Madımak Oteli'nde olduğu üzere bütün hepsini cayır cayır yakabilirlerdi; neyse ki Milas'taki 17 yaşındaki gence okuduğu şiir yüzünden işkence edilmedi, hapislerde süründürülmedi; bunlara da şükür dersek eğer... Ne olur? Valla hiçbir şey olmaz... Böyle gelmiş böyle gider... Netekim.


30.5.2005

melihpekdemir@birgun.net

Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren