Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Mittwoch, 21. September 2005

Hey gidi gençlik hey...

..................

Bilimsel ve sınıfsal bakımdan gençliği halletmeye çalışan her yetişkin (psikolog, sosyolog, siyasetçi vesaire) işin içinden çıkamadığı nda gençliğin "görece özerk" olduğuna hükmetmiş ve mecburen bir kenara çekilmiştir. Kenara çekilemeyen de her daim gençliğin üzerine yürümüş, coplamış, çimdiklemiş, şımartmış, satın almış, işkenceye yatırmış, cezaevine tıkmış, hatta idam etmiştir.

Milliyet gazetesinde geçen hafta, 12 il merkezinde, 5 farklı tip lisede yapılan bir anket yayımlandı.

Aslında araştırma sonuçları, toplumun genel durumunu aynen yansıtıyor ve aslında "gençliğin görece özerkliği" teorisini çürütüyor dahi denebilir.

Kısacası, liseli gençliğin büyük çoğunluğu sağ görüşlü...

Demem şu ki, liselerden üniversitelere akacak olan yeni kuşak da gençliğin dinamikleri açısından pek iyimser bir hava yaratmı yor. Gençlik mücadelesindeki solcuları (yine) zahmetli bir dönem bekliyor.

Ama gençliğimden bilirim, solcu olmayı tercih eden genç insan kendisini zaten "zevkli ve zor mücadele günlerinin" beklediğinin pekala farkındadır; kolay değil sisteme kafa tutacaktır.

Ancak bunun üstesinden güle oynaya, hoplaya zıplaya gelmeyi becerecek enerjiye de sadece gençler sahiptir.

Bundan beş altı yıl önce, hani polis memurları ayaklanmış, elde silah, "kahrolsun insan hakları" diye bağırarak korsan miting yapmışlardı.

Ertesi gün "muzır" üniversite gençliği de bu kez kitaplarını silah gibi havaya kaldırarak bir alternatif gösteri düzenlemişlerdi. Fotoğ raflarında ellerindeki kitapların bazılarının benim "Anne Bak Kral Çıplak" olduğunu görünce, nasıl keyiflenmiştim, anlatamam: Kitaplı propaganda!

Burada nasihat vermeye yeltenecek değilim. Zira nasihatlere kulak asmayan kendi gençliğimi hatırlayacak denli hafızam yerinde. Gençlerle sadece gençler diyalog kurabilir. Dilleri, hülyaları farklı, kültürleri bambaşka bir alemdirler. Ve henüz bilgi biriktirme evresinde olduklarından, müthiş merak ederler.

Milliyet gazetesindeki anketlerden anlaşılıyor ki, liseli gençler meraklarını gidersinler diye evde, okulda, televizyonda, kafede kendilerine yaşlılar tarafından dayatılan hazır "tecrübe"ye rıza göstermekte, boyun eğmekteler.

Toplum hafızasındaki ve devlet arşivindeki "milliyetçilik" gencecik insanların önüne tecrübe diye konulduğunda; solculuk ise, meraklarını gidermek için bu hazır çözümle tatmin olmayan, bir başka dünyanın kapısından bakmak isteyen isyankâr gençlerin tercihi olabiliyor.

Solcular başlangıçta her daim bir avuç olmuştur. Günümüzün solcu gençleri neden bir avuç olduklarına kafayı taksınlar elbette.

Bu işe kafayı takınca, mesela 3 milyon yoksul gencin (potansiyel solcunun) yaşadığı 10 milyonluk bir kentte, bunun yarısı milliyetçilerin İslamcıların ağına takılmış olsa bile, geri kalanın yüzde biriyle dahi tanışsalar, arkadaş olsalar, sisteme meydan okuyacak bir gençlik hareketine dönüşeceklerini görebilirler.

Zira bu gençler parti binalarına, derneklere filan kendiliğinden gelmezler ki. Bir avuç solcu genç için tek çare, diğer gençler neredeyse onların yanına gitmek, onlarla önce arkadaş, yoldaş olmak, bir başka dünya hülyaları nı paylaşmak...

"Gülmek ideolojik ayrıcalıktır," diyen gençler tanıdım. Bilerek mi bilmeyerek mi söylediler bunu, bilemedim; lakin sevgiyi ve heyecanı ideolojilerine kattıkları her seferinde, delifişek bilgelikleriyle en yaşlı filozofları cahil kıldıklarını kabul ettim. Tecrübe mi? Her kuşak kendi tecrübesiyle, özdeneyimiyle yolunu çizer. Yıllar önce Felipe Gonzales şöyle demişti:
"Tecrübe argümanı, yaşı ilerlemiş olanları n arkadan gelen gençlere karşı kullandıkları bir korku silahıdır. Oysa bazen tecrübesizlik, sorunların çözümünde insana entelektüel bir tazelik veriyor."

Sol hareketin ise entelektüel bir tazeliğe her zamankinden fazla ihtiyacı var...

19.9.2005
Melih Pekdemir

Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren