Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Mittwoch, 22. Februar 2006

Anamı alır giderim!

Artık yanında duramam
Anamı alır giderim
Hesabım kalsın mahşere
Anamı alır giderim

Lan deme bana yerinden
Arıza çıkarmam derinden
Korumaların üzerinden
Su gibi akar giderim

Artık sürersin bir sefa
Harcadın beni ne ala
Artistlik yapmam bu defa
Dişimi sıkar giderim

Bozar mı sandın fırçalar?
Belaya atlar giderim
El kol hareketi çekmeden
Anamı alır giderim

Kaybetsem bile bütün ürünü
Tarlayı sürer giderim
Sinsice olmaz gidişim
Sloganı patlatır giderim

Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Anamı alır giderim

Mahsulümden, tarlamdan
Köyümden cayar giderim
Hükümetinden aldığım ne varsa!
Vergimi öder giderim

Konunca sandık önüme
Ne verdik ne aldık der
Kullanır oyumu
Anamı alır giderim

(Haydar Canyurt )

Provokasyona gelmek lazım

Her ideoloji gibi sol ideoloji de bir tür dünya görüşüdür, yani dünyayı görebilmektir, seyretmek değil. Seyrederken, seyircisindir. Ama görünce, bilince, bilincine varınca, insanda olup bitene müdahale etmek isteği kabarır. Solculuk, dünyayı değişirken ve değiştirirken ve değiştirmek için görebilmektir.

Ancak bu günlerde, kabul edelim ki, bir parça nutkumuz tutulmuş haldeyiz. Avrupa'da patlak veren karikatür krizi ve bir de Hamas heyetinin Ankara'ya yaptığı ziyaretten söz ediyorum. Eh, "solcular dinsel inançları referans almazlar" diye; Avrupa'nın karikatür şımarıklığını, ifade özgürlüğü adına sineye çekmek mi lazım? Ya da, ideolojik ve siyasi bakımdan epey mesafeli oldukları şu islami Hamas örgütü, Filistin halkının demokratik bir tercihi olarak sahneye çıktığında, bunu görmezden gelmek mümkün mü?

Günlerdir bu tür sorulara verilen cevapları dinlemekte ve okumaktayız. Mesela, karikatür konusunda şöyle deniyor: "Efendim, ifade özgürlüğü güzel de, kötüye kullanılmasın; islami kesimlerin tepkisi de şiddete yönelmesin! Provokasyona gelinmesin!" Lakin bu ortalama cevabın ötesinde, Avrupa'da bu gelişmeleri Haçlı Seferi olarak görenler ile Müslüman ülkelerinde Cihat olarak görenler karşı karşıya gelmek üzereler. Hamas'ın ziyareti de benzer şekilde ele alınıyor: Hamas terörist mi, değil mi; işte bu tartışılıyor. Sanırım bu iki dayatma karşısında kem küm etmeden, hakikat neyse onu görüp söyledikten sonra "ama" diye devam etmeden konuşabilmek için, tek bir kavramın akla getirilmesi yeterlidir: Oryantalizm!

Oryantalizm (Şarkiyatçılık) Doğu'nun ve bilhassa Müslüman ülkelerin Batılı gözüyle irdelenmesi, şekillendirilmesi gayretidir. Tarih boyunca Batı modernitesi, neredeyse medeniyet ile özdeş kılınmıştır. Ve Oryantalizm de bu medeniyetin kibiri olarak kendini dayatmıştır. Şimdi, post modern zamanlarda zuhur eden bir post-Oryantalizm gündemde galiba. Post modern dönemin kimlikler dünyasında, Oryantalist misyonerlik taarruzu yerine kimlik ırkçılığı bayrakları dalgalanıyor. Batılı kimlikler bir yana, öteki kimlikler diğer yana... Paris varoşlarını yangın yerine çeviren öteki kimliklerin isyanının intikamı, adeta öteki kimlikleri ezmek, hor görmek, karikatürleştirmek suretiyle alınmak isteniyor.

Batı normlarına göre muteber Müslüman sayılmanız için, onların tarif ettiği türden bir İslamiyeti içinize sindirmelisiniz. Batı standartlarına göre demokrasiden söz edebilmeniz için, seçimlerde sadece onların arzularına uygun oy vermelisiniz. Müslümanların peygamberine hakaret edince, bunu fikir özgürlüğü olarak niteleyeceksiniz; ama Hıristiyanların peygamberine laf söyleyemeyeceksiniz. Daha dün, "Da Vinci'nin ŞifresP'ni yazdı diye Dan Brovvn'a Vatikan tarafından Salman Rüşdi muamelesi yapılmamış mıydı? Bütün bunlardan sonra da, utanmadan arlanmadan Hıristiyanlık ve Müslümanlık arasındaki farklar hakkında ahkam kesip duracaksınız. İsrail'in terörist devlet olmasından gocunmayacak, İsrail eleştirilerini anti semitizm olarak yargılayacak ve sandıktan çıkan Hamas'ı da terörist diye la-netlemeyi sürdürecekseniz. Üstelik bütün bunları da medeniyet ve demokrasi adına savunacaksınız.

Vay be!

Ne kolaymış medeni olmak!

Artık asıl görülmesi ve asıl söylenmesi gereken Batı'nın sergilemekte olduğu Barbarlıktır. Evet, şu gezegen Batılı denilen zihniyetin ölümcül bir provokasyonu ile yüz yüzedir. Ve... Ve, Batının provokasyonuna gelmek, Batının kalleş Oryantalizmini boşa çıkarmanın tek yoludur. Ancak onların provokasyonuna gelindiği zaman, silahları geri tepecek ve sergiledikleri çifte standart boşa çıkarılacaktır. Ve belki de ancak bu şekilde Batı dünyasında aklı selim sahibi kesimler; yine Batı dünyasında bu işe artık dur demenin vaktinin geldiğini kavrayabilecektir. Bugün çok vahim bir şekilde, Batı, kendisine meftun olmuş Doğu insanlarının indinde bile bir "model" olmaktan çıkmakta, kültürel ırkçılığın kol gezdiği bir bataklık haline dönüşmektedir.

İşte bu yüzden, medeni olabilmek, günümüzde en çok Batılı insanın ihtiyacıdır.

20.2.2006
Melih Pekdemir

Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren