Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Küreselleşme ve Ulus Devlet

Solun parçalanmışlığından söz ediyoruz. Burada her şeyden önce düşünsel planda bir parçalanma söz konusudur. Son 15-20 yıldır bütün dünyada bir çağ değişimi yaşanıyor. Bu değişim sürecinin dünyada ve ülkede yarattığı sorunlara farklı bakış açıları var.

Bunlar hemen her konuda derin görüş ayrılıklarına dayanan saflaşmalara yol açıyor. Solun ülkede yaşanan gelişmelere karşı bütünsel bir etkinlik geliştirememesi biraz da bu değişim krizinin yarattığı ideolojik saflaşma ve parçalanmadan kaynaklanıyor. Tartışmanın odağında da küreselleşme ve ulus devlet kavramları yer alıyor.

Küreselleşme sürecine ilişkin farklı kavramsallaştırmalar var. Küreselleşme sürecinin ulus devletler üzerindeki etkileri de farklı siyasi tavırlara yol açıyor.

Yaşadığımız dönemde ulus-devletler artık önemini yitirmiş, ulus devlet ile birlikte ulusal planda verilen iktidar mücadelelerinin önemi de ortadan kalkmış mıdır; ulus-devlet küreselleşmeye karşı geliştirilecek mücadele açısından savunulması gereken bir mevzi midir?

DAHA ADİL BİR DÜNYA

Bu çerçevedeki sorulara verilecek yanıtlar, küreselleşmeyle birlikte gündeme gelen bütün gelişmeler karşısındaki farklı tavır alışları da ifade ediyor. Malların ve sermayenin dünyadaki serbest dolaşımı olarak tanımlanan küreselleşme olgusu, solun bazı kesimleri tarafından, ulus devleti ortadan kaldırarak solun uzun yıllardır savunduğu enternasyonalizmi gerçekleştirmesi bağlamında olumlanmaktadır. Bir bakışa göre, karşı konulmaz bir gelişmeye tekabül eden küreselleşmeyi dönüştürmek olanaksızdır, onun aksayan yönlerini düzenlemek, küreselleşmeyi daha adaletli hale getirmek mümkündür ve sol bunun için mücadele etmelidir.

Alternatif küreselleşme kavramı, malların ve sermayenin serbest dolaşımını kapsayan mevcut küreselleşme karşısında hak ve özgürlüklerle, sosyal-iktisadi güvencelerin tüm toplumlar, insanlar için geçerli olmasını talep eden bir yaklaşımı ifade ediyor.

Son dönemlerde yaygınlaşan bir küreselleşme çözümlemesi, onun 'emperyalizmi' aşan yeni dünya sistemi olduğu iddiasına dayanıyor. M.Hard ve A.Negri'nin "İmparatorluk"daki yaklaşımlarına göre, günümüzde ulus devletlerin ortadan kalkmasıyla birlikte emperyalizm de ortadan kalkmıştır.

EMEĞİN DURUMU

Bence, küreselleşme sürecinin ulus-devletleri ortadan kaldırdığı iddiası gerçeği yansıtmıyor. Söz konusu olan şey, eski ulus devletlerin egemenlik alanlarının sermaye ve malların serbest dolaşımına olanak sağlayacak ve küreselleşme sürecinin ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda yeniden düzenlenmesidir. Bu amaçla, merkezi ulusal devletin gücü (yerelleri, etnik ve dinsel cemaat oluşumları da güçlendirilerek) zayıflatılmaktadır. Ancak bugün farklı ulus devlet sınırları içerisinde emeğin farklı değerlere sahip olması bugünkü küresel kapitalizmin işleyişinde (ucuz emeğe sahip olma bakımından) önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle bugünkü küreselleşme süreci emeğin serbest dolaşımını kapsamıyor. Bu ve benzeri nedenlerle ulus devletler uzun dönemli olarak zayıflama eğilimi içerisinde olmakla birlikte varlığını sürdürmeye devam ediyor. Keza, AB sürecinin ulusal devletlerin ortadan kalkmakta olmasının bir örneği olarak gösterilmesi de (Almanya –Fransa, İngiltere gibi ulus devletlerin merkezinde oturduğu) bir ulus devletler topluluğu olarak AB sürecinin bugünkü gerçekleriyle bağdaşmıyor.

Bu nedenlerle ulus-devletlerin tamamen ortadan kalkmakta olduğunu varsayan değerlendirmeler sürecin kavranmasını zorlaştırmakta ve ulusal planda yürütülmesi gereken politik- iktidar mücadelesi hedeflerini bulanıklaştırmakta, dünya çapında yol açtığı savaşlarla, bölgesel eşitsizliklerle, açlık ve yoksullukla kol gezen emperyalizmi gizlemektedir.

Öte yandan, küreselleşme sürecinin şimdi kendine göre yeniden düzenlemekte olduğu ulus devletlerin eski yeni-sömürge yapılarını, işbirlikçi imtiyazlı konumlarını kaybetme telaşı içindeki eski egemenlerle birlikte koruyarak küreselleşmeyi önleme mücadelesi yürüten "ulusal solculuğun" şaşkınlıkları ise ayrı bir yazı konusu.


Oğuzhan Müftüoğlu
oguzhanmuftuoglu@birgun.net

Birgün Gazetesi

Trackback URL:
https://akpinar.twoday.net/stories/1838075/modTrackback


Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren