Sitem hakkinda

Bu sitede diger sitelerden sectigim yada gazetelerden buldugum ve sizlerle paylasmak istedigim yazi,siir,resim vs seyleri bulacaksiniz.Umarim begenirsiniz.

Okuduklarim


Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu
Metastaz

Dinlediklerim

Seyrettigim filmler

MISAFIR DEFTERI

Karamizah

Mittwoch, 4. Mai 2005

....

1997_7

Mittwoch, 20. April 2005

Makyaj

Tanrı dağları yaratmış. Bakmış, "Elime sağlık" demiş.
Sonra nehirleri, gölleri, denizleri yaratmış. "Çok güzel oldu" demiş. Ormanları yarattığında bakmış, "Nefis!" demiş.
Hayvanları yaratınca "Yakıştı bunlar da ortama" demiş.
Erkeği yaratmış sonra. "Hah!" demiş, "En güzel eserim de bu oldu. Mükemmel!
" En son kadını yaratmış. İncelemiş bunu. Bir sağına bakmış, bir soluna bakmış...

"Neyse" demiş "Bu da makyaj yapar artık"

Dienstag, 19. April 2005

POLİTİKA BUDUR...

Bir bürokrat yoksul bir adamı ziyarete gitmiş demiş ki: "senin
oğlana bir eş bulalım, zamanı geldi artık."

Adam: "ben hayatımda oğlumun işine karışmadım." demiş.
Bürokrat: " ama demiş bu kız Rahmi Koç'un kızı" deyince

Adam: "a aaa ..tamam o zaman" demiş ve durumu kabul etmiş"
Sonra bizim bürokrat Rahmi Koç'un evine gitmiş: " kızınız için harika bir koca adayı buldum" demiş.

Rahmi Koç şaşırarak: " ama benim kızım daha çok küçük" diye itiraz etmiş.
Bürokrat: " ama bu genç adam DÜNYA BANKASI'nda başkan yardımcısı" deyince.

kızın babası: " a aaa... tamam o zaman" diyerek duruma hemen razı oluvermiş.

Sonunda bizim bürokrat DÜNYA BANKASI başkanını ziyarete gitmiş ve demiş ki:

"başkanım, size harika bir başkan yardımcısı adayı buldum"
Başkan: " iyi ama benim zaten ihtiyacımdan fazla yardımcım var" deyince

Bürokrat: ama bu Rahmi Koç'un damadı" demiş.
Başkan da " a aaaa...tamam o zaman" demiş.

İşte politika budur...

Dede

Şapka satarak gecinen bir adamin yolu birgun bir ormana duşmuş... bi sure yurudukten sicaktan ve yorgunluktan bunalmiş, bir agacin altina oturmuş,
Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş, ve uykuya dalmiş... Birkac saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmiş.. bir de bakmiş ki yanindaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş..!!
Bir de kafasini kaldirip agaca bakmiş ki, agacin dallarinda bi suru maymun, herburak birinin kafasinda adamin şapkalari.... adam duşunmeye başlamiş:
"Ben şimdi napicam, şapkalari bu maymunlardan nasil alicam...?"..
Duşunceli bi şekilde kafasini kaşirken bi bakmiş maymunlarda adamin taklidini yapiyolar kafalarini kaşiyolar... adam ellerini havaya kaldirmiş , maymunlar da aynisini yapmişlar.. derken adam napicagini bulmuş.. kendi başindaki şapkasini cikartip yere atmiş, tabi maymunlar da kafalarindaki şapkalari hemen yere atmişlar..adam boylece butun şapkalari toplayip sepetine koymuş...
Aradan 50 yil gecmiş... artik adamin bir torunu varmiş, o da dedesi gibi şapka saticisi olmuş... gunlerden birgun onun da yolu ayni ormana duşmuş. hava yine cok sicakmiş ve genc adam bir agacin altina oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanina koymuş ve uykuya dalmiş.... bir saat sonra uyanmiş bir de bakmiş sepetin icinde şapkalar yok?!?!.. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasini kaldirmiş ki agacin ustunde bi suru maymun, hepsinin kafasinda birer şapka.... adam duşunmuş:
"Dedem yillar once bana bir hikaye anlatmişti... napicagimi cok iyi biliyorum....
"Adam kafasini kaşimaya başlamış, maymunlar da aynisini yapmişlar... adam ellerini havaya kaldirmiş, maymunlar da ellerini kaldirmiş.... ve adam gulumseyerek kendi başindaki şapkayi cikarmiş yere firlatmiş. o anda maymunlardan biri agactan inmiş , adamin yere attigi şapkayi kapmiş, adama da bi tokat atmişve :

"Sadece senin mi deden var lan !..??"

Montag, 18. April 2005

Din hocasi-ögrenci diyaloglari!

-Cocuklar cehennem cuma gunu safak vaktinde olucaktir.
-Ama hocam nereye gore safak vakti? bizde safak vaktiyken diger tarafda gece
oluyor..
-Numaran kacti senin?
-Ne oldu ki hocam?
-Cok guzel soru sordun 5 vericem..cevabini bilmiyorum cunku..


-Arapca bilenler el kaldirsin...(sadece 1 kisi el kaldirir...)
-Afferim kizim Ayseeeee... siz niye bilmiyonuz? Nasi dua ediyonuzzz???
-Hocam ben turkce dua ediyorum.
-Olmaazzz! Arapca edicen! Turkce kabul olmaaazzz!
-Niye hocam, Allah turkce bilmiyo mu?
-Haasaaaa! haaaasssaaaa!!!


-Cocuklar cuma namazi herkese açik olan bir yerde kilinir .
-Hocam bizim ev herkese acik ,bizim evde niye kilmiyolar ?
-Olmaz oglum istediiin her zaman girebileceiin bir yer olmali.
-Hocam bizim eve istediginiz zaman gelebilirsiniz ama.
-Olum sizin ev genelev mi?


-Hocam ramazanda iliski yasakmi?
-Iftara kadar yasak iftardan sonra atis serbest cocuklar.
-Oglum seni dovup disari atarim annadin mi...
-Evet hocam...
-Defol git evladim
-Peki hocam....


-Hocam dinen viagra kullanmak caiz midir?
-Oglum sen bu yasta viagrayi soruyosan sana ilerde kriko gerekecek benden
söylemesi.


(Konya Gundogdu lisesi.. hoca Salih Odabasi.. iyi de bi adamdi..) sive olayi
vardi biraz..
- Yazin evladim.. gattolitik bopazlar.. (katolik papaz)
- Pardon hocam??
- Gattolitik bopaz evladim aaaa..
- Tamam hocam pardon..


-Cocuklar simdi, ahiret gununde butun herkes tartilicak, sevaplari
gunahlarindan fazla olanlar sirat koprusunden gecerek cennete ulasicak
-Hocam nasil bir sey o sirat koprusu
-Kil gibi ince kilic gibi keskin
-Eee nasil geciyoruz ki biz ordan hocam? Ayagimiz acir, duramayiz ustunde
denge diye birsey var herkes cehenneme duser boyle hocam.
-Sevabi fazla olanlara o kopru boyle otoban gibi genis gelecek
-E hocam sevabi fazla olanlar gecicekse kildan kopruye otobana ne gerek var?
allah sevabi cok olana gec desin gecsin, az olana cehenneme git desin
gitsin, sanki itirazmi edicez
-Sus esek sipasi aklin ermez senin Allahin isine, tovbe summe hasa, tovbeee


- Bu evren, bu kuslar, bu bocekler cicekler, hepsi yuce rabbimizin bizlere
birer armaganidir..kendi vucudunuza bir bakin..bu mukemmeliyeti baska kim
yapabilirdi ki? mesela gozlerimiz..yuzumuzde yani ona en uygun
yerde..Gozlerimiz diz kapaklarimizda olsaydi ne kadar cirkin olurdu degil
mi?
- Itirazim vaaaaaaaar...
- Soyle cocugum!
- Eger gozlerimiz diz kapaklarimizda olsaydi degisen hicbirsey olmazdi,
çunku herkesin gozleri diz kapaklarinda olurdu, o zaman da siz ''çocuklarim,
gozlerimiz yuzumuzde olsaydi ne kadar cirkin olurdu" derdiniz, ben de
itirazim vaaaar derdim..


- O derse aldigim kedi yavrusu sinifta gezerken hoca: kim soktu bu mendebur
hayvani sinifa?
- Beeen. ama hocam o da alahin yarattigi bir varlik degil mi? yazik...
- ??? e tabi, o da allah-i teala'nin yarattigi bir mahluk. hem peygamber
efendimiz de severmis. ay pek de sevimli kerata...


-Hocam o isi yapmak gunahmi?
-Hangi isi evladim?
-O isi iste hocam
-Haa elle tatmin mi? Gunah, gunah.
-Hocam siz simdi hic dokunmadiniz mi yani?
-Gelirsem oraya dokunduracagim yeri biliyorum, tovbe tovbee
-Ahauh


- Hocam n'olcak bu cimbomun hali?
- Bak simdi Tugay'i al orta sahaya yerine de Ergun'u koy bak ne guzel is
yapar
- Hocam mudur bey bakiyor!
- Ahlak ve fazileeet her zaman muslumana yakisir,
- Tamam hocam gitti.
- Sonra Hakan Unsal'i geriye almak lazim...


- Peygamberimiz Hazreti Muhammed salallahu aleyhi vesellem de iftarini hurma
ile açarmis...
- Hocam, Mekke'de iskender kebap mi vardi ki?
- Sus! terbiyesiz, zindik, kâfir!....


- Cocuklarim eger dunya gunese 1 cm. yakin olsaydi her yer erir eger 1 cm
uzak olsaydi her taraf donar ve yasayamazdik.... Allah'in oldugunu bundan
anlayabiliriz.
- E iyi de hocam dunya gunese 18 ocakta yakinlasir 21 haziranda da
uzaklasir...hem de 1 cm degil yaklasik 2 milyon kilometre...ee hic bir sey
olmuyor...
- Iste bu da Allah'in bir mucizesidir evladim...otur..laubali ukala...

Montag, 14. März 2005

Bir garibin mal beyani

- Avşa Adası'nda üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen...
- gökyüzünde bi bulut...
- Bitlis'te beş minare...
- Kastomonu'da üç kasto...
- biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili...
- büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın üğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı...
- ıslıkla çalınabilen dört anonim türkü...
- Palandöken'de bir palan, iki döken...
- üç fayhattı...
- bi çarşamba,iki perşembe, üç cuma...
- dünyada mekan...
- ahirette iman...
- denizde kum...
- bi çuval gazoz kapağı...
- bi kibrit kutusu sigara izmariti...
- biri ingilizce altı adet küfür...
- yirmi tane boş laylon poşet...
- sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht...
- bi sürü saç sakal...
- üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank...
- bi ayakkabı çekeceği...
- üç don lastiği...
- yirmi adet ağaç gölgesi...
- bi sipor dalı...
- üç kuş kanadı sesi...
- bi sürü kedi köpek...
- bi marmara denizi...
- camına yaslanılıp seyredilen iki piliç çevirmeci...
- her akşam karıştırılan dört çöp bidonu...
- çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartıman zili...
- geceleri yatarken yorgan olarak kullanılan bi sürü gazete...
- nakit on beş lira...
- annne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür.

Anonim ???

Dienstag, 8. März 2005

GENC PAPAZ

Genc papaz ilk defa vaaz verecekti, cok heyecanliydi. Yaşli papaz bunu farketti "evladim şu şişenin icindekinden bir bardak ic" dedi.
Genc papaz bir iki derken bir şişe şarabi bitirdi, cikti vaazini verdi, kürsüden asagiya indi ve sordu:-"Nasildim peder"-

"Iyiydin evladim, yanliz bundan sonra su uc noktaya dikkat et :

1. Kursuden inerken merdivenleri kullan, trabzandan kayma,
2. Dua aralarinda amin dedirt, oley degil,
3. Isa peygamber, Allah'in ogludur, onun bunun cocugu degil ...

İZAHLI MİZAH

bir Arnavut fikrasi :Arnavut'un tuttugu at, yarista en arkaya düsmüs...

Arnavut bakmis bakmis:- Be hey mübarek, demis, katmis önüne öteki hayvanlari nasil da kosturuyo bre!

AMAN DOKUNMAYIN

Bir gun taksiye binen bir musteri sofore bir sey sormak icin hafifce omzuna dokunur.
Sofor bir ciglik atip,direksiyonun kontrolunu kaybeder, bir otobuse carpmak uzere iken direksiyonu kirar, kaldirima cikip, bir vitrinin onunde arabayi durdurur arkaya donup musteriye: "Sakın ama sakın bir daha bunu yapmayin!" diye bagirir.

Musteri ise sakinlikle bir ufacik dokunmanin onu bu kadar korkutup sicratacagini dusunemedigini soyler. Bu arada kendini toparlamis olan sofor, musteriye donup: "Haklisiniz, aslinda sizin kabahatiniz yok" der. Bugun benim ilk taksi soforlugum, 25 senedir cenaze arabasi soforuydum de...

DIPLOMASI

Adamin birisi Afrika'da safariye cikarken yanina minik kopegini de almis. Minik kopek bir gun ormanda dolasip, kelebekleri kovalar,cicekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.

Ne yapacagini dusunurken bir de bakmis ki karsidan bir leopar geliyor ve belli ki gunluk yiyecegini ariyor. "Simdi basim dertte" diye dusunmus minik kopek. Etrafina bakmis yerde kemik parcalarini gormus. Hemen arkasini leoparin geldigi yer donerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye calisiyormus.

Leopar tam saldiracakken minik kopek kendi kendine konusmus;"Ne kadar lezzetli bir leoparmis. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mi?" Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakindaki agaca tirmanmis."Tam zamaninda kurtardim yoksa bu kopege yem olacaktim"diye
dusunmus.

Butun bunlar olup biterken bir baska agacin ustundeki bir maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabilecegini dusunmus. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis.

Leopar cok sinirlenmis ve maymuna:"Atla sirtima, gidip sunu yakalayalim"demis. Ancak minik kopek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla birlikte suratle kendisine yaklastigini fark etmis. "Simdi ne yapacagim" diye dusunurken, kacmaya tesebbus etmemis.

Bunun yerine arkasini leoparin geldigi yone donerek, kemikleri kemirmeye devam etmis. Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat once bir leopar daha getirsin diye gonderdim hala haber yok!".

NOT : Diplomasi böyle birşey işte.Bu hikayeden cikaracaginiz dersler is hayatinizda lazim olabilir..

Aziz Nesin
Bam teli
Can Dündar
CUMOK
Enver gökce
Enver Karagöz
Fikri Sönmez
Gülten Akin
Karamizah
Laz Kapital
Melih Pekdemir
Nazım Hikmet
Ofli hoca
Oguz Aral
Oguzhan Muftuoglu
Okuma kösesi
... weitere
Profil
Abmelden
Weblog abonnieren